Beslenme, sıhhat, kilo, hoşluk dörtlemesi değişen dünyada yerini güzelden güzele sağlamlaştırdı. Bu yüzden de her yıl değişen isimleri ile diyetler ortaya çıkıyor. Hangisi sağlıklı ve hangisi sıhhatsiz bilemiyoruz. Bunlardan biri de kan kümesine nazaran beslenme… Bu beslenme cinsine dair merak edilenleri DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Fatih Bıçaklar anlatıyor.
1900’lü yılların başında ortaya çıkan kan kümesine nazaran beslenme, ortadan yıllar geçse de popülerliğini koruyor. Kan kümesine nazaran beslenme birçok kişi için kilo vermek için kullanılan bir diyet metodu olarak görülüyor. Pekala lakin gerçekte kan kümesine nazaran beslenme nedir? Kilo vermeye yardımcı olur mu? Bu soruları DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Fatih Bıçaklar yanıtlıyor. Beslenmenin insanın varoluşundan bu yana daima değişen, gelişen ancak insanın hayatını sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir hareket olduğunun altını çizen Dyt. Bıçaklar, “Avcı-toplayıcıdan ateş yakmaya, akabinde aletler üretmeye ve tarıma, yerleşik hayata geçen insan evriminde beslenme de değişti. İnsanoğlu tarım yaparken tahılların olgunlaşmasını bekleyemediği için uzun müddet saklamayı öğrendi. Baklagiller ve tahılları evcilleştirerek sürdürülebilirliği sağladı. Böylece yalnızca mevsiminde olan ve uzun müddet saklanamayan sebzelere muhtaç kalmadık ve daima farklı biçimde beslenebildik. İnsan çeşidinin gelişiminde ve değişiminde farklı yerlerde ve vakitlerde ortaya çıkan kan kümelerinin farklı halde ortaya çıkmasında beslenme farklılığı olduğu söyleniyor. Fakat bunun net bir ispatı bulunmuyor” diyor.
Kan kümesine nazaran beslenme çelişkiler barındırıyor
DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Fatih Bıçaklar, kan kümesine nazaran beslenmenin şu anda yaklaşık 8 milyar olan dünya nüfusunu 4’e ayırdığına dikkat çekerek bunun çelişkiler barındırdığını tabir ediyor. Dyt. Bıçaklar, şöyle devam ediyor: “Örneğin; A kan kümesine sahip olan bireylerin tarım yapan şahıslar olarak evrimleştiği argümanı ile vejetaryen diyeti uygulamaları önerilir. Süt ve muz da yasaktır. 0 kan kümesine sahip bireylerin et, balık, kümes hayvanları ve zerzevat şekli beslenmesi önerilir. B kan kümesine dahil şahısların göçebe olduğu düşünülmektedir. Bundan ötürü bu şahısların; kırmızı et, yumurta, süt eserleri, zerzevat tüketebileceği söylenmektedir. AB kan kümesine dahil olan şahıslarsa; tofu, deniz eserleri, kimi tahıllar, sebzeler, meyveler ve süt eserlerini tüketebilirler. Tütsülenmiş et ve eserlerinden ve alkolden uzak durmaları gerektiği düşünülüyor. Lakin bu türlü bir kısıtlama ile her gün alınması gereken 70 tane besin öğesi nasıl karşılayabiliriz? Her gün kesinlikle alınması gereken lifleri almak için tahıl, kuru baklagil yahut zerzevat tüketmezsek nasıl alabiliriz? Diyet her vakit sürdürülebilir olmalı ve vücudunuza yeterli gelmelidir.”
Dyt. Bıçaklar, kişinin emeli ister kilo vermek ister kas yapmak olsun diyetlerden mucize beklememesi gerektiğinin altını çiziyor. Şayet rastgele bir özel hastalığımız yoksa sağlıklı olmak için her besin öğesinden kâfi ölçüde tüketmemiz gerektiğini hatırlatan Dyt. Bıçaklar, “Ancak bu halde rahatça kilo da verebilirsiniz, kas da yapabilirsiniz, hastalıklardan da uzak olabilirsiniz” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
