Bu cins bir olayın günümüzde tekrar yaşanması durumunda, elektrik şebekelerinin aylarca devre dışı kalabileceği ve irtibat altyapısının önemli halde etkilenebileceği ikazında bulunuldu. Araştırmacılar, yeni keşfin gelecekteki muhtemel tehlikeler konusunda bir ikaz niteliği taşıması gerektiği konusunda ısrar ettiler.

Leeds Üniversitesi Matematik Fakültesi’nde uygulamalı istatistik profesörü olan Tim Heaton, “Aşırı güneş fırtınalarının Dünya üzerinde büyük tesirleri olabilir. Bu tıp muhteşem fırtınalar elektrik şebekelerimizdeki transformatörlere kalıcı hasar verebilir ve aylar süren büyük ve yaygın elektrik kesintilerine yol açabilir,” dedi. Birebir vakitte navigasyon ve telekomünikasyon için kullandığımız uyduları da kullanılamaz hale getirebilirler. Ayrıyeten astronotlar için de önemli radyasyon riskleri yaratabilirler.

Bu cins tehlikeleri önlemek ve daha fazla araştırma yapabilmek ismine daha fazla çalışmaya gereksinim olduğunu belirten bilim insanları, güneş fırtınalarının nedenlerini ve nasıl gerçekleşebileceklerini anlamak için daha fazla efor harcanması gerektiğini tabir ettiler.

Araştırmacılar, son 15 bin yıl içinde toplam dokuz çok güneş fırtınası yahut Miayake Olayı tespit ettiler. Bunlardan en sonuncusu MS 993 ve MS 774 yıllarında meydana geldi, lakin yeni keşfedilen fırtına bu olaylardan iki kat daha güçlüydü.

Ancak, Miyake Olayları sırasında tam olarak ne olduğu hala bilinmiyor ve bu olayları incelemek güç zira yalnızca dolaylı olarak anlaşılabiliyorlar. Bilim insanlarının tekrar yaşanma mümkünlüğünü değerlendirmelerini zorlaştıran bir başka faktör ise bu olayların nasıl ve ne vakit gerçekleşebileceği hakkında kesin bilgi olmamasıdır.

Fosilleşmiş eski ağaçların kesilerek elde edilen halkalarının içindeki radyokarbon düzeylerinin tahlili, bu olayları keşfetmelerine yardımcı oldu.

Araştırma sonuçları, The Royal Society’s Philosophical Transactions A: Mathematical, Physical and Engineering Sciences mecmuasında yayımlandı.

Yakın vakitte Icarus isimli bilimsel mecmuada yayımlanan araştırma, buz devinin bulutlarının kaybolmasıyla güneş döngüsü ortasında ilişki olduğunu ortaya koyuyor.

”BULUTLARIN BU KADAR ÇABUK KAYBOLMASINA ŞAŞIRDIM”

Hawaii’deki Keck Gözlemevi’nden uzmanların da ortalarında bulunduğu bilim insanları, Neptün’ün bulutlarının kaybolmasıyla Güneş ortasındaki bu ilişkinin, gezegenin Güneş Sistemi’ndeki en uzak büyük gezegen olduğu ve Dünya’nın aldığının sırf 1/900’ü kadar güneş ışığı aldığı düşünüldüğünde “şaşırtıcı” olduğunu söylüyor. Makalenin ortak muharriri, UC Berkeley’den Imke de Peter “Bulutların Neptün’de bu kadar çabuk kaybolmasına şaşırdım. Bulut hareketliliğinin temelde birkaç ay içinde düştüğünü gördük” dedi.

Independent Türkçe’de yer alan detaylarda araştırmacılar, bu çalışma için 1994’le 2022 ortasında Keck Gözlemevi’nin ikinci kuşak Yakın Kızılötesi Kamerası’yla (NIRC2) çekilen fotoğraflarla Lick Gözlemevi ve Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen müşahedeleri inceledi.

Veriler, Neptün’ün bulut örtüsündeki değişikliklerle güneş döngüsü (güneşin manyetik alanının her 11 yılda bir dönerek güneş radyasyonu düzeylerinin dalgalanmasına neden olduğu dönem) ortasında bir irtibat olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, Güneş daha ağır morötesi (UV) ışık yaydığında, yaklaşık iki yıl sonra Neptün’de daha fazla bulutun ortaya çıkma eğiliminde olduğunu tespit etti.

Bilim insanları Neptün’deki bulutların sayısıyla, buz devinin güneş ışığının yansımasından doğan parlaklığı ortasında da diğer bir ilinti buldu.

Dr. de Pater, “Bulgularımız, güneşin UV ışınlarının gereğince güçlü olduğunda Neptün’ün bulutlarını üreten fotokimyasal bir tepkisi tetikliyor olabileceği teorisini destekliyor” dedi.

Bu fevkalâde bilgiler bize Neptün’ün bulut örtüsünün güneşin döngüsüyle bağlı olduğuna dair şimdiye kadarki en güçlü ispatı sunuyor.

Bilim insanları güneş döngüsüyle Neptün’ün bulutlu hava modeli ortasındaki bu bağlantıyı, mavi buzul gezegene ait yaklaşık 30 yıllık müşahedeler sonucunda kaydedilen 2,5 bulut hareketliliği döngüsünü kıymetlendirerek tespit etti.

Araştırmacılar gezegenin yansıtma oranının 2002’de arttığını, akabinde 2007’de azaldığını, 2015’te tekrar parlaklaştığını ve 2020’de bulutların birçoklarının ortadan kalkmasıyla şimdiye kadar gözlemlenen en düşük düzeye gerilediğini buldu.

Bununla birlikte araştırmacılar, bu ilintiyi ve başka faktörlerin oynadığı rolü daha düzgün anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyor.

Örneğin bilim insanları, UV güneş ışığındaki bir artışın daha fazla bulut ve pus üretebileceğini lakin onları karartarak Neptün’ün genel parlaklığını da azaltabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar, bulutların mevcut yokluğunun ne kadar süreceğini görmek için gezegenin daima gözlemlenmesinin de gerekli olduğunu belirtiyor.

Dr. de Pater, “Son fotoğraflarda, bilhassa kuzey enlemlerinde ve yüksek irtifalarda, yaklaşık son 2 yılda güneş UV akışında gözlenen artıştan beklendiği üzere daha fazla bulut gördük” dedi.

Dr. de Pater, “Bulgularımız, güneşin UV ışınlarının gereğince güçlü olduğunda Neptün’ün bulutlarını üreten fotokimyasal bir tepkisi tetikliyor olabileceği teorisini destekliyor” dedi.

Bu inanılmaz bilgiler bize Neptün’ün bulut örtüsünün güneşin döngüsüyle alakalı olduğuna dair şimdiye kadarki en güçlü delili sunuyor.

Bilim insanları güneş döngüsüyle Neptün’ün bulutlu hava modeli ortasındaki bu alakayı, mavi buzul gezegene ait yaklaşık 30 yıllık müşahedeler sonucunda kaydedilen 2,5 bulut hareketliliği döngüsünü kıymetlendirerek tespit etti.

Araştırmacılar gezegenin yansıtma oranının 2002’de arttığını, akabinde 2007’de azaldığını, 2015’te tekrar parlaklaştığını ve 2020’de bulutların birçoklarının ortadan kalkmasıyla şimdiye kadar gözlemlenen en düşük düzeye gerilediğini buldu.

Bununla birlikte araştırmacılar, bu ilintiyi ve öbür faktörlerin oynadığı rolü daha güzel anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyor.

Örneğin bilim insanları, UV güneş ışığındaki bir artışın daha fazla bulut ve pus üretebileceğini fakat onları karartarak Neptün’ün genel parlaklığını da azaltabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar, bulutların mevcut yokluğunun ne kadar süreceğini görmek için gezegenin daima gözlemlenmesinin de gerekli olduğunu belirtiyor.

Dr. de Pater, “Son fotoğraflarda, bilhassa kuzey enlemlerinde ve yüksek irtifalarda, yaklaşık son 2 yılda güneş UV akışında gözlenen artıştan beklendiği üzere daha fazla bulut gördük” dedi.

• Türkiye’de güneş gücü kullanımının yaygınlaşması için çalışmalar yapan Solar3GW, dahaucuzelektrik sitesinde Türkiye’de elektrik maliyetlerinin yarı oranında düşebileceğini ortaya koyuyor 
• Solar 3GW İdare Konseyi Lideri Yusuf Bahadır Turhan, güneş ve rüzgar gücü kapasitesinin 2.5 katına çıkarılması durumunda, Türkiye’de elektrik üretim fiyatının yüzde 43 daha ucuz olabileceğini söyledi
• Turhan: “Güneş ve rüzgar kapasitemizin artırılması cari açığımızı ve enflasyonu düşürecek. Bugün yaşadığımız pek çok zorluktan kurtulmanın anahtarı yenilenebilir güç kapasitemizi artırmak” 

Türkiye hem sınırsız hem de ham husus maliyeti olmayan güç kaynakları rüzgar ve güneşte büyük bir potansiyele sahip. Son yıllarda rüzgar ve güneş başta olmak üzere yenilenebilir güç kaynaklarına önemli yatırımlar yapıldı. 2021 yılı datalarına nazaran, elektrik üretiminde rüzgarın payı yüzde 9.4, güneşin hissesi da yüzde 4.2’ye yükseldi. Lakin, tüm dünyada fiyatları giderek artan doğal gaz ve kömür üzere fosil yakıtlar halihazırda Türkiye’nin elektrik üretiminde yaklaşık yüzde 60 hisseye sahip. ‘Her yıl 3GW güneş enerjisi’ amacı doğrultusunda çalışan Solar3GW, dahaucuzelektrik sitesinde güneşin ve rüzgarın elektrik üretimindeki hissesinin artırılmasıyla maliyetlerin ne kadar düşürülebileceğini ortaya koyuyor.İstanbul Kadıköy’de kurulan kioskta dahaucuzelektrik sitesini inceleyen vatandaşlar, elektrik maliyetlerinin güneş ve rüzgar kaynakları kullanıldığında ne kadar azalacağını hesapladı. Solar3GW İdare Şurası Lideri Yusuf Bahadır Turhan, siteyi tüketicilere elektrik üretim maliyetlerini düşürmenin mümkün olduğunu göstermek maksadıyla kurduklarını tabir etti.Turhan, “Bugün yenilenebilir güç kapasitemizi artırmak yalnızca ekonomik değil ekolojik olarak da çok büyük değer arz ediyor. Diğer yandan teknolojik gelişmelerle birlikte son 10 yılda güneş santrallerinin maliyetleri dolar bazında yaklaşık yüzde 65, rüzgar santrallerinin maliyetiyse yaklaşık yüzde 45 oranında düştü. 2020 yılından bu yana da tüm dünyada güneş ve rüzgar yatırım maliyetleri kömür yatırımlarından daha düşük” dedi. GÜNEŞ YATIRIMLARI GEÇMİŞE ORANLA DAHA UCUZTürkiye’de 2010 yılında 1 MW güneş gücünün yatırım bedelinin yaklaşık 2.5 milyon dolar olduğunu belirten Turhan, bugün sayının 700 bin dolara kadar düştüğünü, pandemiden evvel ise 500 bin dolarların altında olduğunu vurguladı. Turhan kelamlarını şöyle sürdürdü: “Güneş ve rüzgar kapasitemizin artırılması cari açığımızı düşürecek. dahaucuzelektrik’da bunu ortaya koyduk. Daha fazla güneş ve rüzgar gücü kullanarak elektrik maliyetini azaltmak mümkün. Güç fiyatlarının ucuzlaması enflasyonu düşürecek. Bugün yaşadığımız pek çok zorluktan kurtulmanın anahtarı yenilenebilir güç kapasitemizi artırmak. Bunların üzerine bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amaç 2053 Net Sıfır Emisyon ‘AR-GE ve Yenilik Atılımı’ Uyum Toplantısı’nda belirttiği üzere, gayemizi gerçekleştirme yolunda en değerli silahımız yenilenebilir güç gücümüzü artırmak.Ülkemizde pek çok yeni teşvikler, takviye programları açıklanıyor. Bununla berabere 2053 net sıfır karbon maksadımızı gerçekleştirirsek dış siyaset manasında çok önemli aralık alacağız zira dünyada karbonsuzlaştırma dış politikayı da şekillendiriyor. Bunu yapmayan ülkeler yalnızlaşacak.” KAPASİTE ÜÇ KATINA ÇIKARSA ELEKTRİK YÜZDE 50 UCUZLAYABİLİR
 Turhan, üretimde rüzgar ve güneşin hissesi arttıkça, elektrik maliyetlerinin, münasebetiyle tüketicilerin elektrik masraflarının azalacağını vurguladı: “Nitekim geçtiğimiz 10 yılda planlanan rüzgar ve güneş gücü yatırımlarının tamamı hayata geçirilebilseydi, Türkiye’nin güneş ve rüzgar gücü kapasitesinin yaklaşık iki katına çıkması, elektrik üretim fiyatının da buna bağlı olarak bugünkü düzeyinden yüzde 25 oranında düşmesi mümkündü. Bunun ötesinde, güneş ve rüzgar gücü kapasitesinin 2,5 katına çıkarılması durumundaysa, elektrik üretim fiyatı yüzde 43 daha ucuz olabilirdi. Rüzgar ve güneş gücü kapasitesinin 3,5 katına çıkarılmasıyla elektrik üretim maliyetinin neredeyse yarıya ineceği, yani bugüne kıyasla elektrik fiyatının yarı yarıya ucuz olabileceğini görebiliyoruz. Türkiye yeniden de güneş ve rüzgar yatırımlarında geç kalmış değil, bu bahiste çok önemli ve büyük bir potansiyele sahibiz. Her yıl güneş ve rüzgar gücünde en az 3’er GW yatırım yapabilecek potansiyelimiz var.”dahaucuzelektrik’daki elektrik piyasası senaryolarının hesaplamalarını yapan güç danışmanlık şirketi APlus Enerji Ortağı Volkan Yiğit ise dahaucuzelektrik için yaptıkları hesaplamalarda Türkiye elektrik piyasasına yönelik geliştirdikleri iddia modeli AVIEW MarketSim’i kullandıkların belirtti. Yiğit, güneş ve rüzgar gücünde kapasite artışını öngören senaryolar incelendiğinde, elektrik fiyatlarında kıymetli bir düşüş olabileceğini söyledi. Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Süreksiz Hayvan Bakımevinde kurulan güneş güç santrali devreye alındı. Santral ile Hayvan Bakımevinin tükettiği gücün yaklaşık 4 kat fazlası üretilecek.  

Türkiye’nin en donanımlı tesislerinden biri olan Muğla Büyükşehir Belediyesi Süreksiz Hayvan Bakımevlerinin çatısına kurulan güneş panelleri Güneş gücünden elektrik üretmeye başladı. 155 kwh heyeti gücünde olan güneş güç santrali hem Süreksiz Hayvan Bakımevi’nin tükettiği elektriği üretecek hem de belediye bütçesine katkı sağlayacak. Güneş panellerinin kurulumunun tamamlanmasıyla devreye alınan güneş güç santrali Büyükşehir Belediyesi’ne 2 Milyon 881 bin TL’ye mal oldu.

Güneş Güç Santrali Barınağın Tükettiği Elektriğin Yaklaşık 4 Katını Üretecek

Büyükşehir Süreksiz Hayvan Bakımevi 2020 yılında 37 bin kwh, 2021 yılında 43 bin kwh saat elektrik tüketimi gerçekleştirdi. Tesis çatılarına kurulan güneş güç santralinin yıllık 180 bin kwh elektrik üretmesi planlanıyor.

Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin günlük ortalama güneşlenme mühleti en yüksek kentlerinden biri olan Muğla’da kurduğu güneş güç santralleri ile hem çevreyi hem bütçesini koruyor. Büyükşehir Belediyesi Bodrum Otogar çatısına 640 kwh, Menteşe Otogar çatısına 290 kwh, Menteşe mezbaha 105 kwh, Bodrum Konacık çatısına 54 kwh,  Geçici Hayvan Bakımevi’ne de 155 kwh heyeti gücünde güneş güç santrali kurdu. Toplam 1244 kwh heyeti gücü ile güneşten elektrik üreten Büyükşehir Belediyesi son iki yılda 1Milyon 718 Bin 637 kwh elektrik üreterek 3 Milyon 697 Bin TL tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediyesi ayrıyeten Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi ve Milas Mezbaha tesisi çatılarına güneş güç santrali kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı