Taşdöğen, ‘Başka AçıdanTV’ isimli YouTube kanalının gerçekleştirdiği sokak röportajında konuştu. Taşdöğen şu tabirleri kullandı: 

“Her türlü savaş bizim ülkemizi etkiliyor. Aslında biz 40 yıldır savaşıyoruz. Savaşın içindeyiz. Kuzeyimizde savaş var, güneyimizde bitmeyen bir savaş var. Kan dökülmesi, güçlü tarafların güçsüzler üzerinde hegemonya kurması, hastaneleri bombalaması, çocukların, bayanların, bebeklerin ölmesi kabul edilebilir bir şey değil.

“İSRAİL BÜYÜK BİR KABAHAT İŞLEMİŞTİR”

İsrail çok büyük bir hata işlemiştir. Cezasını çekmelidir. Ardında ABD denilen ülke var. Birleşememiş bir Birleşmiş Milletler topluluğu var. Bunların hepsinin kulakları kapalı üç maymunu oynuyorlar. Çok büyük bir proje bu İsrail projesi.

Orada büyük bir insanlık dramı yaşanıyor da Filistin sanki Türkiye’yi tanımış mıdır? 74 harekâtında Filistin halkı tanımadı. Yunanistan’ı tanıdılar, Rumların tarafına geçtiler. Ermenilerin tarafına geçtiler lakin hiçbir vakit Türklerin gerisinde olmadılar. İnsan olarak, vicdan olarak çok rahatsızım. Natürel ki orada çocuklar, bebekler katlediliyor. Hayır diyorum lakin bir bakıma da bu Filistin halkı bu Araplar bunu hak ediyor.”

İsrail’in “kuzeydeki tehdidi durdurmak güneyde de Hamas’ı yer yüzünden silmek için” iki savaş yürüttüğünü söz eden Netanyahu, Hizbullah’ın şimdi savaşa girip girmek istediğini bilemediklerini belirtti.

Netanyahu, Hizbullah ve Lübnan’ı maksat aldığı açıklamasında, şunları kaydetti:

“Eğer Hizbullah savaşa girmek isterse 2006 Temmuz Savaşı’nı özleyecek. Hayatının kusurunu yapacak. Onu hayal edemeyeceği bir güçle sakat bırakacağız. Bu Hizbullah ve Lübnan için feci olacak. Her türlü senaryoya hazırız.“

Abluka altındaki Gazze Şeridi etrafında 7 Ekim’de İsrail-Filistin çatışması yine alevlenmişti. İsrail-Lübnan sonu da emsal biçimde ısınmış, 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah ortasında yaşanan çatışmalarda, 22 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.

Lübnan tarafından düzenlenen akınlarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil ömrünü yitirmişti.

İsrail-Lübnan hududu, 2006’daki 33 gün süren “Temmuz Savaşı”nın akabinde birinci kez bu kadar gerginliğe sahne oluyor.

ABD’nin savaş gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdiği senaryoda İsrail’in kuzeyinde açılacak yeni bir cephenin, savaşı bölgesel bir boyuta taşımasından telaş ediliyor.

7 EKİM’DE BAŞLAYAN ÇATIŞMALAR

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” ismiyle kapsamlı atak başlatmıştı.

Gazze’den İsrail istikametine binlerce roket atılırken Filistinli silahlı kümeler Gazze-İsrail sonundaki Beyt Hanun-Erez Hudut Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı kümeler daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne atak başlatmıştı.

Gazze’den düzenlenen taarruzlarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023’ü bayan olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin hücumlarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrail’in Gazze’ye taarruzlarında 18 gazeteci hayatını yitirmişti.

Sputnik International’da yer alan haberde, “Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun 44. deniz eskort misyon gücü, Mayıs ayından bu yana bölgede bulunan savaş gemileri ile Umman donanmasıyla ortak tatbikatlar yapıyordu. Gemiler ortasında bir güdümlü füze destroyeri, bir entegre ikmal gemisi ve bir de fırkateyn bulunuyordu” tabirleri yer aldı.

“MUSKAT’TAN AYRILDI”

Çin devlet medyası ise savaş gemilerinden oluşan bir vazife gücünün, belirtilmeyen bir varış noktasına gerçek yola çıkmak üzere cumartesi günü Umman Sultanlığı’nın Arabistan yarımadasının güneydoğu kıyısındaki başşehri Muskat‘tan ayrıldığını duyurdu.

Haberlerde, “İsrail’in Gazze’ye taarruzları sürerken, 6 Çin gemisinin Orta Doğu’da faaliyet yürüttüğü bilgisi verildi.”

Çin, mayıs ayında Sudan’dan binden fazla Çinli, Brezilyalı ve Pakistanlıyı tahliye etmek için bölgeye “052D” tipi bir destroyer göndermişti. 

ÇİN DIŞİŞLERİ BAKANINDAN AÇIKLAMA

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya nazaran Bakan Vang Yi, Malezyalı meslektaşı Zambry Abdul Kadir ile telefonda görüşmesinde İsrail ile Filistin ortasındaki süregelen çatışmaya dair fikir alışverişinde bulundu.

Çin’in saf sivillere ziyan veren, memleketler arası hukuku ihlal eden her çeşit akına karşı olduğunu belirten Vang, “Filistin sıkıntısında hep barışın, milletlerarası hukukun, Arap ve İslam ülkelerinin legal taleplerinin yanındayız” ifadesini kullandı.

Vang, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ile Körfez İşbirliği Konseyi‘nin (GCC), Gazze Şeridi’ndeki duruma dair “ortak açıklamasını” desteklediğini vurgulayarak, “Savaş ve barış kelam konusu olduğunda tüm taraflar jeopolitik değerlendirmeleri bir tarafa bırakmalı, vicdana bağlı kalmalı ve savaşa en kısa müddette son verecek bir memleketler arası uzlaşmayı sağlayarak daha büyük insani felaketleri önlemeli” değerlendirmesini yaptı.

ABD ASKERİ DAYANAĞININ ÇAPI

Öte yandan ABD, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği sürpriz taarruzun akabinde harekete geçerek Gazze açıklarında büyük bir deniz gücü konuşlandırmıştı. 

İsrail makamları, acil durumlarda kullanılmak üzere 2 milyar dolar bedelinde ABD mühimmatının tedarik edildiğini duyurmuştu.

İşte, ABD’nin çatışmalar sonrası İsrail’e sağladığı askeri yardımın çapı:

• ABD Donanması’nın bugüne kadarki en yeni ve en gelişmiş uçak gemisisi USS Gerald R. Ford, pek çok savaş uçağına mesken sahipliği yapıyor.
• Bölgede konuşlandırılan Ticonderoga sınıfı bir güdümlü füze kruvazörü olan USS Normandy ise kara amaçları ya da uçaklara yahut kendisine yönelen füzelere karşı tesirli olduğu biliniyor.
• Dört adet Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyer de filoda bulunuyor. USS Ramage, USS Carney, USS Roosevelt ve USS Thomas Hudner destroyerleri hem atak hem de savunma emelli kullanılıyor.
• ABD’nin bölgeye sevk ettiği hava gücü içinde F-35, Stealth Fighter (Hayalet savaş uçakları…), F-15, F-16 ve deniz hücumlarının yanı sıra tanklar üzere zırhlı kara gayelerine karşı da kullanılabilen A-10 savaş uçakları bulunuyor.

3000 DENİZ PİYADESİ

Bütün bunlara ek olarak İsrail’in tedbire uçakları ve hassas güdümlü mühimmat talep ettiği bildirildi. 

Önleyicilerin İsrail’in uçuş halindeki roketleri amaç alan Demir Kubbe savunma sistemine katkıda bulunacağı açıklandı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), bu kuvvetlerin yanı sıra bölgeye 3000 deniz piyadesi de sevk edildiği bilgisini basınla paylaştı.

Sputnik International’da yer alan haberde, “Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun 44. deniz eskort vazife gücü, Mayıs ayından bu yana bölgede bulunan savaş gemileri ile Umman donanmasıyla ortak tatbikatlar yapıyordu. Gemiler ortasında bir güdümlü füze destroyeri, bir entegre ikmal gemisi ve bir de fırkateyn bulunuyordu” tabirleri yer aldı.

“MUSKAT’TAN AYRILDI”

Çin devlet medyası ise savaş gemilerinden oluşan bir misyon gücünün, belirtilmeyen bir varış noktasına gerçek yola çıkmak üzere cumartesi günü Umman Sultanlığı’nın Arabistan yarımadasının güneydoğu kıyısındaki başşehri Muskat‘tan ayrıldığını duyurdu.

Haberlerde, “İsrail’in Gazze’ye hücumları sürerken, 6 Çin gemisinin Orta Doğu’da faaliyet yürüttüğü bilgisi verildi.”

Çin, mayıs ayında Sudan’dan binden fazla Çinli, Brezilyalı ve Pakistanlıyı tahliye etmek için bölgeye “052D” tipi bir destroyer göndermişti. 

ABD ASKERİ DAYANAĞININ ÇAPI

ABD, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği sürpriz taarruzun akabinde harekete geçerek Gazze açıklarında büyük bir deniz gücü konuşlandırmıştı. 

İsrail makamları, acil durumlarda kullanılmak üzere 2 milyar dolar pahasında ABD mühimmatının tedarik edildiğini duyurmuştu.

İşte, ABD’nin çatışmalar sonrası İsrail’e sağladığı askeri yardımın çapı:

• ABD Donanması’nın bugüne kadarki en yeni ve en gelişmiş uçak gemisisi USS Gerald R. Ford, pek çok savaş uçağına konut sahipliği yapıyor.
• Bölgede konuşlandırılan Ticonderoga sınıfı bir güdümlü füze kruvazörü olan USS Normandy ise kara gayeleri ya da uçaklara yahut kendisine yönelen füzelere karşı tesirli olduğu biliniyor.
• Dört adet Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyer de filoda bulunuyor. USS Ramage, USS Carney, USS Roosevelt ve USS Thomas Hudner destroyerleri hem taarruz hem de savunma gayeli kullanılıyor.
• ABD’nin bölgeye sevk ettiği hava gücü içinde F-35, Stealth Fighter (Hayalet savaş uçakları…), F-15, F-16 ve deniz hücumlarının yanı sıra tanklar üzere zırhlı kara amaçlarına karşı da kullanılabilen A-10 savaş uçakları bulunuyor.

3000 DENİZ PİYADESİ

Bütün bunlara ek olarak İsrail’in tedbire uçakları ve hassas güdümlü mühimmat talep ettiği bildirildi. 

Önleyicilerin İsrail’in uçuş halindeki roketleri amaç alan Demir Kubbe savunma sistemine katkıda bulunacağı açıklandı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), bu kuvvetlerin yanı sıra bölgeye 3000 deniz piyadesi de sevk edildiği bilgisini basınla paylaştı.

Taşdöğen, ‘Başka AçıdanTV’ isimli YouTube kanalının gerçekleştirdiği sokak röportajında konuştu. Taşdöğen şu sözleri kullandı:

“Her türlü savaş bizim ülkemizi etkiliyor. Esasen biz 40 yıldır savaşıyoruz. Savaşın içindeyiz. Kuzeyimizde savaş var, güneyimizde bitmeyen bir savaş var. Kan dökülmesi, güçlü tarafların güçsüzler üzerinde hegemonya kurması, hastaneleri bombalaması, çocukların, bayanların, bebeklerin ölmesi kabul edilebilir bir şey değil.

“İSRAİL BÜYÜK BİR CÜRÜM İŞLEMİŞTİR”

İsrail çok büyük bir hata işlemiştir. Cezasını çekmelidir. Gerisinde ABD denilen ülke var. Birleşememiş bir Birleşmiş Milletler topluluğu var. Bunların hepsinin kulakları kapalı üç maymunu oynuyorlar. Çok büyük bir proje bu İsrail projesi.

“BUNU HAK EDİYOR”

Orada büyük bir insanlık dramı yaşanıyor da Filistin sanki Türkiye’yi tanımış mıdır? 74 harekâtında Filistin halkı tanımadı. Yunanistan’ı tanıdılar, Rumların tarafına geçtiler. Ermenilerin tarafına geçtiler fakat hiçbir vakit Türklerin ardında olmadılar. İnsan olarak, vicdan olarak çok rahatsızım. Doğal ki orada çocuklar, bebekler katlediliyor. Hayır diyorum lakin bir bakıma da bu Filistin halkı bu Araplar bunu hak ediyor.”

Araştırmacılar, Age of Empires oyununda, tabiattakine benzeri senaryolarda “karınca orduları” oluşturarak bunların ortasındaki çatışmaların sonuçlarını izledi.

Avustralya’ya ilişkin bir çeşit olan “et yiyen karıncaların”, “Arjantin karıncalarına” karşı davranışlarını inceleyen araştırmacılar, oyun içerisinde farklı boyutlarda ordular ve savaş alanları oluşturarak sonuçları kaydetti.

Yapılan savaş simülasyonunda güçlü askerlerden oluşan küçük kümeler, daha güçsüz lakin kalabalık kümelerle karşılaştırıldı.

Boyut olarak öteki tipten daha büyük olan 20 et yiyen karıncayı, 200 Arjantin karıncasıyla bir ortaya getiren araştırmacılar, Arjantin karıncalarının sayısının artmasının, ölen et yiyen karınca sayısının artmasına neden olduğunu ancak deneyin sonucunda et yiyen karıncaların her vakit galip geldiğini saptadı.

“Bilgisayar oyunları ile karınca çeşitleri ortasındaki savaşlar” benzerlik gösteriyor

Söz konusu simülasyonu, gerçek hayattaki karınca davranışlarıyla karşılaştıran araştırmacılar, ikisi ortasında benzerlik olduğunu buldu.

Araştırmacılar, ulaşılan sonuçların Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan “muharebe teorileri”yle istikrarlı olduğunu belirtti.

Araştırmacı Samuel Lymbery, “karıncaların savaş biçimlerinin, insanlara benzeyen birkaç hayvandan biri olduğunu” belirterek simülasyonun işgalci karınca tipleriyle başa çıkmada kullanabileceğini söyledi.

Araştırma, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) isimli mecmuada yayımlandı.